Yaşlılığa bağlı nedenlerle 104 yaşında hayatını kaybeden besteci ve eğitimci Prof. İlhan Usmanbaş son yolculuğuna uğurlandı.
Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Usmanbaş için düzenlenen törene katılan besteci ve eğitimci Hasan Uçarsu, 1983’te İstanbul Devlet Konservatuvarına giriş sınavında sanatçıyla tanıştığını belirterek, “1983 yılının Kasım ayında okuldan çıktığımda, yanımda bir araç durdu ve arabada İlhan Usmanbaş vardı. Beni de aldılar arabaya. Köprüyü geçmeye çalışıyoruz. Bir an sessizlik oldu ve derken İlhan Hoca mırıldanmaya başladı. Cengiz Hoca da ona katıldı ve bu anıyı hiç unutamadım.” dedi.
Uçarsu, Usmanbaş’ın doğrudan öğrencisi olmadığı halde onun bilgi ve birikiminden çokça istifade ettiğinin altını çizerek, “Onun son anına dek ondan bir şeyler öğrendik. Bizim hoca-öğrenci ilişkisi dışında çok daha farklı bir ilişkimiz oldu. Hocanın insani yanını tanıma fırsatı buldum. Arkadaşlarımızla evlerinde buluştuk, sofralarda oturduk.” diye konuştu.
“Yeni müziğin sesi olarak simgeleşmiş bir sanatçı”
Görsel sanatçı ve mimar Aykut Köksal, Usmanbaş’ın Türkiye’nin çağdaş müzik üretimini yeryüzü seviyesine çıkaran bir besteci olduğunu dile getirdi.
Türkiye’deki sanat üretiminin 1950’lerden sonra yeni bir döneme geçtiğine dikkati çeken Köksal, “Pek çok disiplinde 1950’ler modernizmi ortaya çıkıyor. Bu kuşağın müzikteki temsilcilerinden biri de İlhan Usmanbaş’tı.” değerlendirmesinde bulundu.
Müzik eleştirmeni ve yazar Evin İlyasoğlu da İlhan Usmanbaş ile çok fazla anısı olduğuna işaret ederek, “Onun, ülkemizde yeni müziğin sesi olarak simgeleşmiş bir sanatçı olduğunu anlatmaya çalışacağım. Belli aralıklar içinde belli bir disiplinle yapıtlarını üretmişti. Opera hariç her ortam için örnekler vermişti.” ifadelerini kullandı.
Usta sanatçının cenazesi Zincirlikuyu Camisi’nde öğle vaktini müteakip kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.
